Deyyan

Hastalık uykusu bambaşka bir şey. Kesinlikle rutin uyku frekanslarından farklı. Ayıklıkla baygınlık arasında. Bilinç dersen hem var, hem yok. Bir an “Kendimdeyim her şeyin farkındayım!” derken hop rüyadasın. Rüya ki ne rüya. Üzerine hiç kafa yormadığın, bildiğinin bile farkında olmadığın, abuk sabuk dediğin ne varsa cirit atıyor. Gözünü açıyorsun kendine şaşırıyorsun: “Bunlar da ne böyle?”

İnsan Hasta olunca zihni de kısa devre yapıyor. Gerçekle rüya öyle birbirine karışıyor ki, gündüz düşü dedikleri basıyor. Hele zaman kavramının tümden ayarı kaçıyor. Saate bakıyorsun “Nasıl sabah olacak?” derken gözkapakların güneşi doğuruyor. Günden beklentin yok, maksat geceden kaçabilmek.

Hastalık uykusu bambaşka bir şey. Sislerin içinde, uyanıklığın ilk basamağında zar zor durursun. Yukarı çıkmak için her adım atışta, tepetaklak uykuda bulursun kendini. Etrafındakiler bir vardır, bir yoktur. Bazen de hiç yoktur. Terden çamurlaşan yatağında debelenir durursun. En sonunda yorgun düşer olacağa teslim olursun. Şansın varsa ya ölürsün, ya kalkarsın. Yoksa sıkışırsın uyku aralığına. Kalırsın orada hayatın boyunca. Zamansız boyutta için ömrüne yıl da biçemezsin. Karşında duran saatin akrebiyle yelkovanı arasında döner durursun.

Hastalık uykusu bambaşka bir şey. Bazı hastalar, hayatlarının tamamını bile isteye böyle yaşıyorlar. Uyanmak için hiç uğraşmıyorlar. Gerçekle rüyanın farkını anlayamıyorlar. Hele etraflarında saf bir bakıcı buldular mı, daha çok hasta oluyorlar. Günler gecelere karışmış, yelkovan akrebin peşini bırakmış umurlarında değil. Zihinlerinin karışıklığı normalleri olmuş. Dağınıklıkta yaşamaya alışmışlar. Mutsuzlar ama uyanmaya da çalışmıyorlar. Onlar hastalığı değiştirmiş, uykunun hastası olmuşlar. Onların iyileşmesi çok  zor.

Hastalık uykusu gerçekten bambaşka bir şey. Çırpındıkça kendi çukuruna gömüyor insanı. Uzun uzun izledim. Çaresizliğime kendimden başka şahit bulamadım. Sağa sola dönüşlerimi saydım rüyada ucunu kaçırdım. Çarşafın dokusu tenime iz yaptı, yastığın kırışığı yüzüme. Sonunda debelenmeden gözledim. Gündüz düşlerini ucundan yakaladım inceledim. Gördüklerime bakılırsa benden ayrı bir cumhuriyet var kafamın içinde. Ezanla birlikte, eyvallah dedim, bana müsaade. Bastım ayaklarımı yere. Ruhum bedenime tam yerleşsin diye bekledim bir süre. Topladım hepsini kalktım ayağa. Toplarken baktım, saçma sapan düşler yorganın içinde hala. Meğer düş düşürmüşüm.

Hastalık uykusu bambaşka bir şey…

Bir yanıt yazın